10 Ekim 2010 Pazar

Türkler Hakkında Uydurulan Hadisler


1. Size ilişmedikçe siz de Türkler'e ilişmeyiniz. Çünkü severlerse sizi soyarlar. Sevmezlerse sizi gebertirler. 

2. Arapçı İslam anlayışının Türkler hakkında uydurduğu en meşhur hadislerse Türkler'i felaket kaynağı sayan Yecuc-Mecuc olarak gösteren hadislerdir. 

  "Küçük gözlü, kırmızı yüzlü ve suratları kalın deriden yapılmış kalkanlara benzer Türkler'e (Yecuc- Mecuc'e) karşı savaşlar  yapmadıkça hüküm günü gelmiş olmayacaktır." 

  Buhari-K. Cihad 95,96; Müslim K. Fitan 63,64-66
3.  
3. KITALUT-TURK" ("TÜRKLERLE ÖLDÜRÜŞME") HADİSLERİNDEN.
 
  "Sonunda Türkler kesilecekler...Ebu DAvud, Kitabu'l-Cihad/9, hadis no:4305  

Osmanlı Devrinde Türklük -4




1. Üniversite profesörlüğü de yapmış olan Ahmet Naim, 1913 yılında yazdığı "İslam'da Davai Kavmiye" adlı kitabında, Türk'e karşı savaş açmış ve "Türkün geçmişini bilmesine ve öğrenmesine lüzum ve ihtiyaç yok,gerekli olan şeriatı öğrenmektir," demiştir 

2. 'Leş ve baş ile dolmuştu ordu yeri 
Az bulunur çok eşyalar ele girdi 
Kesti Türkmen boyunu Rum Padişahı 
Kederlere düşen Uzun(Hasan) haddin bildi.'' 

(Hoca Saadettin Efendi Tacü't-Tevarih/ 3. cilt s. 133, adlı kitabında Otlukbeli Savaşı'nı anlatıyor.) 

3. Türk" sözcüğü, Anadolu köylüleri için kullanılır olmuştur.( Bozkurt Güvenç, Türk Kimliği, s.22, 23, Cahen'den aktaran, Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu, s.1.) 


4. Osmanlılarda, Ermenilere ''millet-i sadıka'', Araplara ''kavm-i necip'' denirken,Türklere; 

"Kaba Türk", "Anlayışsız Türkler", "Pis Türkler" gibi sıfatlar takılıyordu.

Osmanlı Devrinde Türklük -3

1. Osmanlı yönetiminde Türk'e yaklaşım o denli aşağılayıcıdır ki, o günlerden kalan aşağıdaki şiir bu yaklaşımı özetlemektedir: 

"Türk değil mi, Merzifon'un eşeği, 
Eşek değil, köpekten de aşağı." 


2. "Harem-i Hümayuna kanuna aykırı olarak Türk ve Yörük, çingene, Yahudi, dinsiz, mezhepsiz, nice kallaş ve ayyaş şehir oğlanları girer oldu." Bu sözler yazılıp Türk olduğu söylenen Padişaha veriliyordu 

3. I.Selim (Yavuz), Sah İsmail'e; "... ben Sultan Beyazıt oğlu Sultan Selim, sen ki ey eşek Türk ....... 

4. Son Padişahı Vahdettin'in yayımladığı bu bildirilerden birisinde su tümceler yer almıştır; 

"Türkler dini, kavmiyeti, vatanı meşkuk (kuşkulu...) ve mahlud beş-altı milyonluk cahil bir kitledir." Türkçe'si; "Türkler; dini, soyu sopu, yurdu belirsiz karmakarışık bir cahiller sürüsüdür".

Osmanlı Devrinde Türklük -2

1. Baki'nin Kanuni'ye sunduğu şiirden; 

''Her tac olmaz fahr-u fena ehline sertac 
Türk ehlinüney hace başı biraz kabadır.'' 
acıklaması: 
( Her taç yoksulluk ve yokluk ehline baş tacı olmaz/Ey Hoca, Türk toplumundan olanın başı kabadır,sultan olma yeteneğinden yoksundur.) 


2. Hoca Saadettin Efendi Tac-üt Tevarih adlı eserinde anlatıyor; 

''Padişah(Fatih), Uzun Hasan ile yapılan Otlukbeli Savaşı'ndan sonra ''Türkmen kellelerinden oluşan tepeleri dolaşmak üzere,ovayı şereflendirdiği vakit gördü ki,azep eri elinde bir bıçak,ölüler arasında dolaşıyor.''Ne iş yapıyorsun?'' diye sorduğunda ,azep ayıttı;''Sultanım,Türkmen ölülerinin kulaklarında olan küpeleri alırım'' dedi.Padişah da hafif gülümseyerek ''İşine devam et'' diyerek yoluna gitti.'' 


3.' Osmanlı sarayında ''Türk'' daima olduğu gibi ''kaba köylüyü'' temsil eder.'' 

( S. Yeresimos, Kostantiniye ve Ayasofya Efsaneleri s. 114 ) 

4. 1466 yılında yapılan bir derlemede, "Türk iti şehre gelince Farisice ürer" denilmektedir.( Burhan Oğuz'dan aktaran, Şakir Keçeli, a.g.y., s. 118.) 

5. Hırvat kökenli, Sadrazam Kuyucu Murat döneminde (1606-1611), 155.000 insan doğranmış ya da diri diri kuyulara doldurulmuşlardır. Aman dileyen insanlara Kuyucu'nun yanıtı "Vurun şu pis Türkün başını" olmuştur. Cellatların bile öldürmeye kıyamadığı çocuğu atından inerek öldüren Kuyucu Murat Osmanlı'nın yetkilisi, öldürülen çocuk da Anadolu'nun evladı Türk'tür.(Naima Tarihi'nden) 


6. 1912 yılında Sebilürreşat dergisinde çıkan bir yazıda; "Türk" deyiminin kullanılması, dinsizlik, kâfirlik sayılıyordu 

7. 1913 tarihli "Mecmuai Ebuzziya" dergisinin 94. sayısında; "Bizim Türklüğümüz sembolizmden başka bir şey değildir. Bizler yani Türkler Müslümanlık içinde erimişizdir. Türk falan değil, sadece Müslümanız. Buharalı hanlar bile kendilerini Türk saymazlar. Zira onların cetleri de vaktiyle Türkistan'ı zaptetmiş olan Araplardan başka bir şey değildir,"

Osmanlı Zamanında Türklük -1

1. Osmanlı şairlerinden Baki'nin, "Muhteşem Süleyman" olarak bilinen padişaha sunduğu bir şiirinin Türkçeleştirilmiş dizeleri şöyle: "Her taç yoksulluk ve yokluk ehline baş tacı olamaz. Ey hoca Türk toplumundan olanın başı kabadır. Türk, sultan olma yeteneğinden yoksundur." 

2. Aslında Türkler hakkındaki kötü yargılar Selçuklulardan beri yaygındır. Örneğin, Selçuklu yazar Aksaraylı Kerimeddin Mahmud, şunları yazmıştır: "Hunhar Türkler, köpek ve kurt gibidirler, ellerine fırsat geçerse yağmayı ganimet bilirler, fakat düşman kuvvetleri gelirse kaçarlar." 

3. Osmanlı düşüncesinde, "kavmi necip" olarak görülen Araplar karşısında Türk ulusu aşağılanmıştır. 1912 yılında Sebilürreşt dergisinde çıkan bir yazıda; "Türk" deyiminin kullanılması, dinsizlik, kâfirlik sayılıyordu. "Türk hükümeti", "Türk ordusu", "Türk ülkesi" deyimlerinin Osmanlı halkı üzerinde rahatsızlık yarattığı biliniyordu 

4. Osmanlı Efendisine Türk demek hakaret sayılmış, "Türk" sözcüğü, Anadolu köylüleri için kullanılır olmuştur. Yani Türk kelimesi aşağılamak ve küfür yerine kullanılırmış. Irki bir anlam taşımıyor ve sadece cahil köylüleri aşağılamak söylenirdi. 9. İstanbul alındıktan sonra, Osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları Türke kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği Enderun okullarına Türkler alınmamışlardır.

Türk İslam Devletlerinde Türklük

  Osmanlı tarihçisi Naima, Türkler hakkında şu benzetme terimleri kullanır: 
Türk-i bed-lika (Çirkin yüzlü Türk), nadan Türk (Cahil Türk) ve eirak-i bi-idrak (hiçbir şey bilmeyen Türk)." 

  İran'da "Tork-e khar" (Türk aptalı/eşeği), Türkçe konuşan İranlı Azerilere karşı kullanılan bir sözdür 

  Bir Osmanlı şairi olan Nef'i; "Tanrı Türke irfan çeşmesini yasaklamıştır" demiştir 

  Divan-ı Hümayun yazarlarından Hafız Ahmet Çelebi 1499 yılında yazdığı şiirinde; 

 "Sakın Türk'ü insan sanma 

 Bir an bile olsa Türk'le birlikte olma 

 Türk eline şeker alsa o şeker zehir olur. 

 Türk'ün başını kesenken sakın gam yeme 

 Baban da olsa Türk'ü öldür.